Aseksüel hayvanları tanıyalım… Onların üremek için bir eşe ihtiyaçları yok

Okulda muhtemelen bir bebek yapmanın yumurta hücresi ve sperm hücresine ihtiyaç duyduğunu öğrendiniz – ve eğer söz konusu insanların üremesiyse bu doğru.

Ancak, hayvanlar aleminde bu her zaman böyle değil. Birçok hayvan eşeysiz olarak üreyebilir ve bazıları partenogenez olarak bilinen “bakire” doğumlar yapar.

PARTOGENEZ NEDİR?

Partenogenez kelimesi Yunanca “bakire yaratım” anlamına gelir. Bu, bir embriyonun yumurtanın döllenmesine gerek kalmadan geliştiği bir eşeysiz üreme biçimi. Bu nedenle, vücut eksik olan spermden sağlanmayan genleri telafi etmek zorunda.

Başlangıç olarak, dişilerin dışarıdan herhangi bir etki olmadan embriyoya dönüşmeye başlayan bir yumurta üretmesi gerekir. Bu birkaç şekilde gerçekleşir.

İlk olarak, otomiksis adı verilen bir partenogenez türünde, yumurta üretim sürecinden kalan hücreler olan polar cisimlerle birleşir. Bu, anneye benzer ancak tam olarak klon olmayan yavrular üretir. Genellikle hepsi dişi olur.

Alternatif olarak, bitkilerde partenogenez apomiksis ile meydana gelir; bu, üreme hücrelerinin kromozomlarını mitoz yoluyla çoğaltmasını içerir. Bu durumda, yavrular genetik olarak ebeveynleriyle aynıdır.

Partenogenezi neyin tetiklediği tam olarak anlaşılmamıştır, ancak bazı durumlarda çevresel streslerle bağlantılı olduğu düşünülüyor.

PARTENOGENEZ NE KADAR NADİR? 

Şaşırtıcı gelebilir, ancak hayvanlar aleminde bakire doğumlar pek de nadir değil. Arılar ve su ayıları gibi küçük omurgasızlar için partenogenez aslında oldukça yaygın.

Omurgalılar arasında ise norm olmasa da düşündüğünüz kadar nadir değil. Aslında, 80’den fazla taksonda gözlemlenmiştir.

Bu fenomen bitkilerde ve alglerde de görülüyor.

HANGİ HAYVANLAR PARTENOGEZLE ÜRER? 

Çeşitli böcekler, balıklar, sürüngenler ve hatta kuşlar partenogeneze uğruyor.

Bazı türlerin dişileri, bazı kertenkeleler ve yılanlar gibi, sadece eşeysiz yollarla ürer. Bunlara zorunlu partenogenler denir.

Sonra, genellikle cinsel olarak üreyen ancak ara sıra eşeysiz üremeyi deneyen türler vardır. Bu durum en iyi şekilde esaret altında yaşayan hayvanlarda belgelenmiştir.

En son olarak, Kuzey Karolina‘daki bir akvaryumda bulunan bir dişi vatoz, erkek vatozun katılımı olmadan hamile kalmıştır. “Köpekbalığı-vatoz melezi” iddialarına rağmen, bu büyük olasılıkla kendiliğinden partenogenez vakasıdır. Benzer örnekler, hayvanat bahçesindeki timsahlar ve çeşitli akvaryum köpekbalığı türlerinde de gözlemlenmiştir.

Partenogenez, aksi takdirde cinsel olarak üreyecek bazı türlerde yapay olarak da indüklenmiştir – örneğin meyve sineklerinde. Partenogenik fareler de laboratuvarda üretilmiştir.

Ancak, bu yardım olmadan memeliler partenogeneze yetersiz kalıyor.

İNSANLARDA PARTENOGENEZ 

Bu yüzden insanların partenogenez yoluyla üreyemeyeceğini öğrenmek sürpriz olmamalı. Tüm memelilerde olduğu gibi, imprinting adı verilen önemli bir genetik süreç işleri bozuyor.

Imprinting, ebeveynlerimizden miras aldığımız ve bazı genlerin nasıl ifade edileceğini etkileyebilecek belirli işaretleri, bir tür moleküler damgayı içerir. Bu süreçle bazı genler açılabilir ve diğerleri kapanabilir. Partenogenez sırasında olduğu gibi sadece bir ebeveynimiz olsaydı, bazı önemli genler hiç aktive olmayacak ve yavruların yaşaması mümkün olmayacaktı.

Bununla birlikte, ara sıra, bir oositin kendiliğinden partenogenetik gelişimi meydana gelebilir, bu da yumurtalıkta teratoma oluşumuna neden olabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

xxx