Telegram’ın kurucusu Pavel Durov’la birlikte görülen Rus kadın, milyarderin Paris’te tutuklanmasının ardından ortadan kayboldu
2 mins read

Telegram’ın kurucusu Pavel Durov’la birlikte görülen Rus kadın, milyarderin Paris’te tutuklanmasının ardından ortadan kayboldu

Telegram‘ın kurucusu ve milyarder iş insanı Pavel Durov’un Paris’te beklenmedik bir şekilde tutuklanmasından sonra beraberinde getirdiği 24 yaşındaki Rus kadın Yulia Vavilova’nın gizemli bir şekilde ortadan kayboldu. Bu olay, teknoloji dünyasında ve uluslararası medyada büyük yankı uyandırdı.

Vavilova’nın ailesi, kızlarına telefonla ulaşamadıklarını ve nerede olduğunu bilmediklerini endişeyle dile getiriyor. Annesinin Rus medyasına yaptığı açıklamada, “Durov’un tutuklandığını medyadan öğrendik. O zamandan beri Yulia’nın telefonu cevap vermiyor,” sözleri, ailenin yaşadığı kaygıyı gözler önüne seriyor.

Fransa’daki savcılar, Durov’un tutuklanmasının, Telegram uygulamasıyla ilgili daha geniş kapsamlı bir soruşturmanın parçası olduğunu açıkladı. Soruşturma, platformdaki yetersiz moderasyon, uyuşturucu satışı, çocuk istismarı içeriği ve dolandırıcılık gibi ciddi suçlamalar üzerine yoğunlaşıyor. Bu durum, popüler mesajlaşma uygulamasının karşı karşıya olduğu yasal zorlukları gözler önüne seriyor.

Telegram şirketi, kurucusuna yönelik iddiaları “saçma” olarak nitelendirerek sert bir açıklama yaptı. Şirket sözcüsü, “Telegram, AB yasalarına tamamen uyuyor ve moderasyon uygulamaları sektör standartları dahilinde,” diyerek platformun yasallığını vurguladı. Ayrıca, Durov’un sık sık Avrupa’ya seyahat ettiğini ve gizleyecek hiçbir şeyi olmadığını belirtti.

Bu gelişmeler ışığında, Rusya’nın Fransa Büyükelçiliği de konuya müdahil oldu. Büyükelçilik, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada Durov’un serbest bırakılmasını talep etti ve Fransız yetkililerin işbirliğinden kaçındığını iddia etti. Bu durum, olayın diplomatik boyutunu da gözler önüne seriyor.

Sonuç olarak, Pavel Durov’un tutuklanması ve Yulia Vavilova’nın ortadan kaybolması, teknoloji dünyasında büyük bir sarsıntıya yol açarken, dijital güvenlik, kişisel özgürlükler ve uluslararası hukuk alanlarında da önemli tartışmaları beraberinde getiriyor. Olayın gelişimi, global teknoloji şirketlerinin yasal sorumlulukları ve kullanıcı gizliliği arasındaki hassas dengeyi bir kez daha gündeme taşıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir