Dolar sahipleri bunu beklemiyordu: 22 yıl sonra yeniden yaşanacak…
4 mins read

Dolar sahipleri bunu beklemiyordu: 22 yıl sonra yeniden yaşanacak…

21 Aralık 2021 tarihinde döviz kurlarında yaşanan ani artışları önlemek amacı taşıdığı iddiasıyla hayata geçirilen Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulaması, yaklaşık 2 yıl sürenin ardından Hazine’ye getirdiği ağır yükler nedeniyle tartışma konusu olmaya devam ediyor.

28 Mayıs sonrasında göreve gelen yeni ekonomi yönetimi, Temmuz ayı itibarıyla KKM’de peş peşe tasfiye adımlarına giderken, alınan kararların önemli etkilerinden biri de Türk lirası mevduat faizleri üzerinde görüldü.

MERKEZ BANKASI’NIN YENİ KARARLARI BASINA SIZDI

100 milyar doları aşan KKM mevduatında erime yaşanmasını hedefleyen Merkez Bankası, sistemden çıkacak paranın TL’ye yönelmesinin önünü açabilmek için TL mevduatında cazip fırsatlar sunacak kararlara bir yenisini eklemek üzere.

Dünyaca ünlü haber ajansı Reuters’a konuşan bankacılık sektörü kaynakları, son üç ay içerisinde atılan adımlar sonrasında yüzde 46’ya yükselen mevduat faizlerindeki artışın devam edeceğini belirtti.

Merkez Bankası’nın KKM’deki tasfiyeyi hızlandırmak ve TL mevduatı artırmak amacıyla yeni önlemler ve bilanço makyajlama adımları atacağını belirten bankalar, TL’de yüzde 50 mevduat faizi için şimdiden göz kırpmış durumda.

Her ne kadar birçok özel banka, normal şartlar altında yüzde 45 seviyelerinde mevduat faizi sunuyor olsa da, küçük ölçekli özel bankalarda TCMB’nin TL dönüşüm hedeflerini yakalayabilmek adına bir süredir KKM müşterilerine yüzde 50’nin üzerinde Türk lirası mevduat faizi teklifleri yapılıyordu.

22 YIL SONRA YENİDEN YÜZDE 50’Yİ GÖRECEK

Türkiye’de son olarak 2001 yılında görülen yüzde 50’lik mevduat faizlerinin 2024 yılında yeniden görülmesinin muhtemel olduğuna işaret eden bankacılık kaynakları, alınan kararın dolar sahipleri ve döviz kurları üzerinde de önemli etkilerinin olacağını belirtti.

Türkiye’de son aylarda TCMB’nin döviz rezervleri artış eğiliminde olsa da, hala KKM’den ani kopuşları karşılayabilecek büyüklükte bir döviz stoğu bulunmamakta.

Bu nedenle ekonomi yönetimi, bir taraftan KKM’de kademeli erime yaşanmasını isterken, bir yandan da sistemden çıkan paranın yeniden döviz tevdiat hesaplarına gitmesinin önünü kesmeyi amaçlıyor.

DOLAR KURUNDA KRİZ YAŞANMASINA NEDEN OLABİLİR

KKM’de parasını bulunan yatırımcı ve vatandaşların, tercihlerini dolardan yana kullanmamalarının en önemli yolu ise TL mevduat faizlerine yapılacak teşviklerden geçmekte.

Yatırımcılar, artık KKM’de cazip fırsatlar ve büyük bir getiri olmadığına ikna olmaları halinde, yüzde 50 seviyelerine yükselecek TL mevduatına yönelmeyi tercih edebiliyor. Bu nedenle TCMB, bankalara örtülü şekilde ‘mevduat faizlerini artırın’ talimatını iletmekte.

Söz konusu süreç şu aşamaya kadar planlandığı şekilde ilerlemiş olsa da, ekonomide yaşanacak ani krizler tasfiye sürecinin felaketle sonuçlanmasına neden olabilir.

Uygulamadan kontrolsüz şekilde çıkabilecek milyarlarca dolar, ekonomide soru işaretleri oluşması halinde yeniden döviz olabilir. Böyle bir durumda KKM’deki tasfiyeyi finanse edebilecek rezerve sahip olmayan TCMB’nin kısıtlamaları ise dolar/TL paritesinde yukarı yönlü kırılmalar yaşanmasının önünü açma riski taşıyor.

MEVDUAT FAİZLERİ NEREYE KADAR YÜKSELECEK?

QNB Finansbank tarafından bu sabah yayımlanan raporda, “TCMB’nin döviz alımları, swap fonlamasındaki artış ve Hazine’nin TCMB’deki TL mevduatındaki düşüşün etkisi ile bankalararası repo piyasasında tekrar likidite fazlası oluşma ihtimali gözlenmektedir. Bunu dengelemek için PPK toplantısında ek likidite tedbirleri alınabilir” görüşüne yer verildi.

Bir bankacı mevduat faizlerinde yıl sonuna kadar daha da artış beklendiğini belirterek, “Bunda yıl sonu yaklaşırken, bilançolara yönelik yapılan ve büyütmeye yönelik uygulanan bilanço makyajı da etkili olacak. Bu yüzden mevduat faizleri daha da yukarı gidebilir” dedi.

TCMB verilerine göre yılbaşında yüzde 15.5 civarında olan üç ay vadeli TL mevduatın ortalama faizi 10 Kasım haftası itibarıyla yüzde 45.85’e yükseldi. Mevduat faizi her ne kadar Eylül sonunda yüzde 45’i aşmış olsa da, artan TL likiditesi nedeniyle Ekim sonunda yüzde 42’nin altına inmişti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir